29 Mart 2010 Pazartesi
24 Ocak 2010 Pazar
İnternette Reklamlar Nasıl Fiyatlandırılır? (CPM, CPC, CPL, CPA)
İnternet üzerinde reklam vermek için kullanabileceğiniz pek çok farklı reklam modeli bulunmaktadır.
İnternette reklam veriyorsanız veya sitenize reklam alıyorsanız şimdi anlatacağım ödeme modelleri ile muhtemelen karşılaşmışsınızdır.
İlk fiyatlandırma modeli CPM‘dir, CPM: Cost per Mille (Thousand) = Yani 1000 gösterim başına fiyatlandırma demektir. CPM olarak 1 TL’den anlaşmışsanız, verdiğiniz reklamın 1000 kez gösterimi karşısında 1 TL ödeyecksiniz demektir. Bu en genel fiyatlandırma modellerinin başında gelmektedir. Şu an Türkiye’de bir çok web sitesi CPM modelini kullanmaktadır.
Bir diğeri ise CPC‘dir. CPC: Cost per Click = Yani tıklama başı ödeme demektir, reklam verdiğiniz site ile anlaşmanız doğrultusunda tıklama başına 0.25 kuruşa anlaşmışsanız siteden aldığınız her tıklama için bu rakamı ödersiniz. Sadece tıklama başı ödeme söz konusu olduğundan CPM’den daha etkili bir methoddur. Bu sistemi kullanan çok fazla site olmasa da Google AdWords‘un başarısındaki en önemli fiyatlandırma modellerinden birisi CPC’dir.
Daha hedef odaklı fiyatlandırma modellerine bakacak olursak, bunlardan bir tanesi CPL‘dir, CPL: Cost per Lead = Yani siteden aldığınız kayıt başına ücretlendirme yapıldığı modeldir CPL. Herhangi bir siteye verilen reklamı tıklayan kişiler sitenize gelip, örneğin sizin istediğiniz bir kayıt formunu doldurduysa o zaman siz reklam verdiğiniz siteye para ödersiniz. CPL modeli daha çok satış dönüşecek eylemler için yapılan fiyatlandırılma sistemidir. Siz reklam verdiğiniz sitenin kullanıcılarından bir kayıt formu doldurmasını beklersiniz, sonrası size kalır. Yani o “lead”‘i satışa dönüştürmek tamamen sizin çalışmanıza bağlıdır.
Daha da etkili bir yöntem ise CPA: Cost per Action = Yani eylem başına ödeme yaptığınız fiyatlandırma sistemidir. Burdaki eylem sizin belirlediğiniz her hangi bir şey olabilir. Fakat CPL’in bir adım ötesinde eylem olarak ürün satışı, paralı üyelik satışı veya sizin için önemli olan bir formun doldurulması işlemi olabilir. CPA, CPS (Cost per Sale) yani satış için ödeme şeklinde de olabilir.
CPL ile CPA’in farkı, birinde satışa daha sonra dönüşecek bir kayıt için para ödenirken diğerinde yani CPA fiyat modelinde satış için, veya sizin için çok önemli son aşama bir işlem olan bir formun doldurulması için para ödemeniz.
Tabiki eğer bu şekilde çalışan siteler, reklam ağları varsa CPA gibi sonuç odaklı bir ödeme sistemi kullanılması çok daha karlıdır.
22 Ocak 2010 Cuma
Her türlü hastalığın kaynağı huzursuzluktur
Tedirgin edici duygular ve endişelerin yarattığı gerilimle yaşayan insan, "Ne olur, bir parça sakin kalabilsem!" dediği halde bunun için ne yapacağını bilemez. Aslında basit bir kaç adımla sakinleşmek hiç de zor değil.
Nefesinizi dinleyin:
Nefesinizin sesine konsantre olduğunuzda, soluk alıp verdiğinizi gerçekten duyduğunuzda, kendinizi son derece huzurlu hissedeceksiniz. Bunun için derin soluk alın. Ve bir çiçeği kokladığınızı hayal ederek nefesi içinize çekin.
Vakti gelince endişelenin:
Vakti gelince endişelenin:
Endişelerin çoğu gelecekle ilgilidir. Birçoğu asla gerçekleşmeyecek olayların etrafında dönüp durur. Bu nedenle yaşadığınız zamana konsantre olun. Böylece “gelecek”, kendi başının çaresine bakacaktır.
Nane için:
Nane için:
Eğer daha uyarıcı olan kahve veya siyah çay içmeyi tercih ediyorsanız, sakinleşmeyi unutun, boşa harcanan zaman demektir. Ya da nane çayı gibi bitkisel çayları tercih ederek sakinleşmeye yardımcı olun.
Hassas ayakkabılar giyin:
Hassas ayakkabılar giyin:
Herhangi bir refleksolojist size gerçek rahatlamanın ayaklardan başladığını söyleyecektir. Açıkça görülüyor ki, rahat ayakkabılar giymek, hiç ayakkabı giymemiş olmak kadar rahatlatıcıdır.
Her şeyin içinde en iyiyi arayın:
Her şeyin içinde en iyiyi arayın:
İnsanlarda ve olaylarda en iyiyi aramayı alışkanlık haline getirin. Bu basit yaklaşımın sizi sakinliğe götürecek iyimserlik ve pozitiflik yarattığını anlayacaksınız.
Tara ve tarat:
Tara ve tarat:
Birinin saçlarını taramak için vakit ayırın. Daha iyisi, kendi saçlarınızı tarayın veya başkasına taratın. Yavaşça, metotlu ve uzunca. (Taramak birkaç sakinleştirici akupresür noktaya temas ederek mesaj etkisi yaratır ve tekrarlanması daha çok işe yarar.)
İnsan olduğunuzu düşünün:
İnsan olduğunuzu düşünün:
Kusursuz ve mükemmel olmayı başkalarına bırakın. Ne olduğunuzu, kim olduğunuzu düşünün ve bulunduğunuz halden mutlu olun, sonuç olarak daha rahat olacaksınız.
Çocukları izleyin ve ders alın:
Çocukları izleyin ve ders alın:
Çocuklardan sakinlik (huzur!) dersi alın: Onların her anlarını, nasıl sadece ve sadece o anın zevki için yaşadıklarını seyredin. Kendinizin de böyle olabileceğinizi düşünün.
Sakin düşünün:
Sakin düşünün:
Sakin düşüncelere sahip olun. Sakin manzaralar hayal edin, sakin sesleri anımsayın ve ne hissedeceksiniz tahmin edin, bakalım. En iyisi tahminle vakit geçirmeyip hemen uygulamaya başlamak. En iyisi de bir deniz kenarında engin suları seyretmek. Denizin olmadığı yerde gökyüzünün derinliklerine bakabilirsiniz.
Portakal çiçeği spreyleyin:
Portakal çiçeği spreyleyin:
Bir bardak maden suyuna 3 damla portakal çiçeği yağı ekleyin ve rahatlama ihtiyacı hissettiğinizde etrafa bir sprey ile sıkın.
Beyaz giyinin:
Beyaz giyinin:
Giydiğiniz giysilerin nasıl hissettiğiniz yönünde ciddi etkileri vardır. Bedeninizi sıkmayan rahat giysiler, doğal kumaşlar ve açık renkler hep sakinleştirir. Bu yüzden yogiler hep beyaz giyerler. Sahip olmak ile yaşamak arasındaki farkı tanıyın.
Bebek gibi uyuyun:
Bebek gibi uyuyun:
Uykunuzu engelleyen her şey kahve, kola, alkol sakin olabilme yeteneğinizi engeller. Bunları içmek yerine ihtiyacınız olduğu kadar uyuyabilmek için gereken ne ise onu yapın.
Gülümseyin:
Gülümseyin:
Gülümsemek yüzünüzdeki başlıca bütün kasları gevşetir. Aynı zamanda kendinizi iyi hissetmenize yardımcı olacak müthiş bir etki yaratır.
Daha az nefes alın:
Daha az nefes alın:
Oldukça rahatlamış bir insan dakikada sadece 5–8 defa nefes alır. Nefesinizi bu kadar düşürdüğünüzde çabucak rahatlayıp gevşeyeceksiniz.
Güzellik saçın:
Güzellik saçın:
Hayatta nereye giderseniz gidin, ne yaparsanız yapın, bir parça güzellik katmak için gayret edin veya zaten var olan güzelliği geliştirin.
Biraz gözyaşı dökün:
Biraz gözyaşı dökün:
Ağlamanın hem duygusal, hem de fiziksel rahatlatıcı bir yanı vardır.
Günbatımını hayal edin:
Günbatımını hayal edin:
Günbatımları bazen hüzünlü olmalarına rağmen her zaman huzurludurlar. Ve pembe olanları daha da huzur yüklüdür. Cumartesi olduğunu hayal edin.
Değişin:
Değişin:
Gergin durumlarla başa çıkmanın iki yolu vardır, ya onları değiştirirsiniz ya da onlara bakış açınızı değiştirirsiniz. Bakış açınızı değiştirmek daha zordur, fakat kişiyi aydınlatır.
Kol saatinizi satın:
İşte, en çarpıcı sakinleştirici. Hiç saatinizi çıkarttığınız zaman ne kadar sakinleştiğinize dikkat ettiniz mi? Zaman zaman saatinizi çıkartın ve zamanın baskılarından kurtulun.Kol saatinizi satın:
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)